
Antalya Adrasan Koyu kafa dinlemek için tatil yapmak isteyen gezginler için oldukça doğru bir tercih olacaktır çünkü dingin ve sakin yapısıyla şehir gürültüsünü verdiği ağırlığı ziyaretçilerinin üzerinden atacaktır. Dikkati ilk çeken ise Adrasan isminin nereden ve nasıl geldiğidir. Çivi dahi çakılmayan Adrasan Helenistik dönemden izler
taşımaktadır ve anlamına gelecek olunur ise ‘’belde’’ manasına gelmektedir Rumca’da. Koyun Kafa dinlemeye müsait olmasının en belirgin özelliklerinden biri ise çevresinde kafe, restoran ve bar dahi olmamasıdır. İnsanın huzurunu kaçıracak olan her gürültüden uzak ve denizle baş başa olmayı sağlayacak bir koy olması ile tercih edilmektedir. Bu koy iki dağın arasında bulunmaktadır kısaca gözlerden uzak diye de nitelendirilebilmektedir. Eğlence isteyenler ise bu koyun uygun bir tercih olduğu kesinlikle söylenemez.
Antalya Adrasan Koyu Nerede ve Nasıl Ulaşılır?
Yemyeşil yamaçlara sırtını dayamış bir koydur Antalya Adrasan Koyu ve Antalya’ya uzaklığı 75 km’dir sadece. Koyun etrafında Beydağları’nın ihtişamlı duruşu seyre dalmalıktır ve Kumluca’ya bağlıdır. Gezi için yola çıkan bir kişi araç sahibi olduğu koşulda Antalya-Kumluca yolunu izleyerek Adrasan sapağına saptıktan sonra öne çıkacak olan dar bir yoldan yaklaşık araçla 10 km daha yol gidilerek ulaşılabilinmektedir. Ancak otobüs ile Adrasan’a gidilecek olunur ise otogarlardan kalkmakta olan 16:00 aracı sayesinde doğruca Adrasan’a varış gerçekleştirilebilir. Hava yolunu tercih edenler için ise havalimanından servisler ile Adrasan’a yine ulaşım gerçekleştirilebilir.
Adrasan Gezilecek Yerler ve Adrasan Koyu
1. Adrasan Plajı
Adrasan denizi çocuklar için oldukça güvenli oluşu sebebi ile tatile gelen çocuklu aileler için oldukça idealdir. Sahil 2km uzunluğa sahiptir ve rüzgar esimi minimumdur. İki dağın arasında bulunuyor olmasının verdiği bu özellik ziyaretçileri tarafından memnuniyet duyulmasını sağlamaktadır. Eğlence mekanlarından yoksun bir bölge olmasıyla eğlence düşkünü insanlar tarafından tercih edilmemektedir. Yemek nerede yenilmeli diye düşünülecek olunur ise Antalya Adrasan Koyu tarafına yakın Şelale Restoran bulunmaktadır dileyenlerin orada yemek yemesi mümkün kılınmıştır.
2. Adrasan Gelidonya Feneri
Adrasan’a kadar gelen ziyaretçilerin Gelidonya Fenerini görmeden gitmesi söz konusu dahi olmamalıdır. Ancak ulaşılması oldukça güçtür. Toprak dolu taşlı yolların aşılması gerekmektedir ulaşabilmek için. Karagöz Antalya sahili kalkış noktası seçilecek olunur ise yarım saat kadar araç ile yol gidilir ve taşlık yol sebebiyle araç daha fazla ilerleyemez bu sebeple yürünmesi gereken 2 km kadar yol kalmaktadır. Ayrıca Gelidonya Fenerinin bulunduğu Likya Yolu’nun da bir hikayesi vardır.
Tarihte yüzlerce gemi bilindiği üzere Gelidonya Burnu’nda batmıştır. Ve Gelidonya Burnu günümüzde sualtı mezarlığı olarak görülmektedir. Batan yüzlerce geminin bulunuşu ise 1960 yılında gerçekleşmiş olup derin bir araştırmaya girişim yapılmıştır.
3. Karaöz Korsan Koyu ile Karaöz Papaz Koyu
Korsan Koyu adeta ziyaretçilere bir cenneti andırmaktadır. Turistler hiçbir zaman bu güzel koya akın etmemişlerdir ve koyu kendi sessizliğiyle baş başa bırakmışlardır. Mevkisi ise Gelidonya Feneri’ne ulaştıracak olan taşlık çakıl yola girmeden 1km önce durulduğunda sağ tarafta bulunmaktadır. Daha açıkça anlatılacak olunur ise Gelidonya Feneri’ne giderken Korsan Koyu sağ tarafa düşmekte, dönüş vaktinde ise sol tarafa düşmektedir.
Papaz Koyu ise güzelliğiyle Korsan Koyu’na eş değer niteliklere sahip olacak kadar ihtişamlıdır. Genellikle bu koyu kamp yapmak isteyen sakinler tercih etmektedirler. Karaöz’e bağlıdır.
4. Karaöz Sahili
Ziyaret rotasının Gelidonya Feneri’nden Karaöz Sahili’ne çevrilmesi durumunda sessizlik, sakinlik, şehir hayatından ve insanlardan, özellikle kalabalıktan kaçınılan bir sahil keyfi yapılabilme imkanı bulunabilmekte ve denizin dalgalı haliyle ise oldukça keyifli anlar yaşanabilinecektir. Dezavantajlar söz konusu olacak ise kayalıklar göz ardı edilmemelidir. Bu sahilde denize giriş esnasında oldukça fazla kayalık insanların ayaklarının altına serilecektir. Dikkatli olunması şarttır.
5. Antalya Çıralı
Çıralı Antalya’nın turistik yerlerinden birisidir. Ancak ulaşımının zahmetli olması neticesiyle ziyaretçilerin araç ile Çıralı Köyü’ne doğru yola çıkması daha uygun olacaktır. Çıralı Köyü’ne ulaşım gerçekleştirildikten sonra efsanelere dahi konu edilmiş olan Yanartaş Dağı’nın büyülü dünyası keşfedilebilir ve seyre dalarak efsaneleri dinleme hakkına ziyaretçiler her daim sahip olabilirler. Konaklama sıkıntısı ise hiç yaşanmayacaktır. Bölge turistik bir bölge olduğu için Çıralı pansiyon konusunda kendisini oldukça zenginleştirmiştir. Üstelik bilinen ve kalınacak harika otellerde bulunmaktadır. Çıralı Köyü’nün sahilinde Kimera Lougne Hotel, Çıralı Hera Hotel otel seçeneklerinden yalnızca ikisidir ve daha birçok seçenek bulunmaktadır. Antalya Adrasan her zaman ev sahipliğinde usta bir beldedir.
Çıralı’nın plajı nasıldır diye merak edildiğinde ise cennet denememektedir Korsan Koyu’na nispeten daha hareketli, eğlenceli ve kalabalık bir plajdır. Buraya kadar onca yolu gelen turistler ise Yanartaş’ın zirvesine çıkmadan dönmeyi asla düşünmemekteler. Her turist ziyaretlerinde Yanartaş’a çıkan dik yokuşa sahip taş merdivenleri turistler tırmanarak zirveye kavuşurlar.
Efsanelere konu edilen hikaye ise Yunan Mitolojisi’nde bir av partisi düzenlenir ve bu av partisinin bir kan gölüne döndüğü söylenir. Kral Glaukos’un oğlu kardeşi Belleros’u öldürür ve kralın oğlunun adı artık ‘’Belleros’u Yiyen’’ manasını taşıyan Bellerophontes ismini alır. Ancak yaptığı hareket ile krallıktan sürülen Bellerophes yakın bir krallığa Argos’a sığınır. Ancak hangi krallığa sığındıysa şansı yaver gider ve hiçbir krallık onu öldürmez. Fakat son sığındığı krallık olan Likya onu Chimera canavarıyla dövüşmeye gönderir. Ancak canavarla savaşında galibiyet kazanan Bellerophontes canavarı yedi kat yere kadar gömmeyi başarır. Olymposta yarışların ve olimpiyatların düzenlenmesi ise aslında bir kutlama olmakla birlikte Bellerophontes’in zafer töreni olarak görülmektedir. Günümüz şartlarında hala yanmaya devam eden Olimpiyat Meşalesi ise aslen Chimera ateşini simgelemektedir.
6. Kumluca Adrasan
Ziyaretçilerin uğrak yeri olmaktan öte duran Kumluca Sahili sessiz ve terk edilmiş bir ahenge sahiptir. Sokakları gündüz vakti boştur ve dükkanların hepsinin içi neredeyse boştur. Ancak Antalya Adrasan gezmesine geldik görmeden gitmeyelim diyecekler olur ise gidilip görülmesinde bir sakınca yoktur.
7. Olympos Antalya
Antalya’nın batı taraflarını ziyarete çıkan kişilerin rotasında bulunması gereken yer ise Olympos’tur. Olympos gezisine en az 1 gün ayrılması şarttır çünkü birkaç saatlik geziye muhtemelen sığmayacaktır. Tarihe düşkün olan kesimlerin özellikle ilgisini çekecek bir mekandır ve doğa severlere de hitap etmektedir. İki kutup insanları bir araya buluşturmaktadır. Gezilecek birçok yeri vardır sayılamayacak kadar. ören yeri ve ağaç evler, gece hayatları incelenmesi gerekli bölgeleridir ancak birkaç saat koskoca Olympos’u gezmeye yetmeyecektir mutlaka görülmemiş bir yanı kalacaktır.
Olympos’ta Antik Kent bulunmaktadır ve bu mekan günümüzde müze olarak değerlendirilmektedir. Müze kartı temin edilerek bu güzel müzeyi gezi rehberine not alan ziyaretçiler zevkle Olympostan ayrılacaklardır. Olympos’un plajı bulunmaktadır ve denize girmek isteyen ziyaretçiler müze kartı harici 10 TL ile giriş yapabilmekteler. Plaja gitme planı var ise Ören’e araba park edebilmek içinde en az 5 TL gözden mutlaka çıkarılmalıdır.
Konaklama vakti geldiğinde hiç endişeye kapılmaya lüzum yoktur Antalya Adrasan kucaklayacaktır ve Olympos’ta bulunan ağaç evler ziyaretçilere pansiyon olarak açılmaya her daim hazır olacaktır.
Olympos’un mevkisi ise Adrasan’a 10 km kadar uzakta bir yerdedir. Bakir plaj olarak da unvan kazanmıştır. Genellikle Adrasan ile arada 10 km bulunması sebebiyle ziyaretçiler gündüz Adrasan’ı gece ise Olympos’u ziyarete gelmektedir.
8. Adrasan Kalesi
Sidarus’un 30 metre kadar ilerisinde yukarıda bulunan Adrasan Kalesi ulaşım açısından ziyareti zor ve oldukça pahalıdır. Treking uzmanı olan arkadaşlar vesilesiyle belki çıkış kolaylaşabilir. Tam mevkisi ise sahilden yukarıya doğru ilerleyen bir dar patika bulunmaktadır ve bu patikanın tam olarak 1 km kadar yürünmesi koşulunda ziyaretçi kişinin sağ tarafa dağın iç kısmına doğru bir dar patika görünecektir ve bu yolda ilerlendiğinde zorda olsa bulunacaktır kale.
9. Musa Dağı
Musa Dağı turistlere ve gezicilere adeta bir hörgüçlü deveyi andırmaktadır. Bu dağ tekkingciler ve doğa severler tarafından sık sık ziyaret edilmektedir ve hiç boş kalmamaktadır. Antik kalıntılar korunmadan öylece dağı sarmaktadır. Antik kalıntılara merak duyanlar için adeta bir hazinedir. Yere gömülü vaziyette dağda bulunan su sarnıçları ulaşımı oldukça zorlaştırmaktadır. Ancak zirvesinin fotoğraf karelerine harika manzaralar sereceği kaçınılmaz bir gerçektir. Yeri Likya Yolu güzergahında bulunmaktadır.
10. Adrasan Tekne Turu
Geziseverlerin bayıldığı bir etkinlik olan tekne turu Antalya Adrasan tarafından 2 rota şeklinde ayrılarak düzenlenmektedir. İlk rotada bulunan yerler: Antalya Suluada, Amerikan Koyu, Kumsal, Adrasan Feneri, Tatlısu Ağzı. İkinci rotada ise bulunan yerler: Akseki Koyu, Aşk Mağarası, Çoban, Limanı, Ceneviz Koyu ve Sazak Koyu’dur.
Antalya Adrasan koylarının suyunun şifalı olduğu ziyaretçilere özenle anlatılmaktadır. Özellikle bu bilgiler tekne turları esnasında verilmektedir. Böbrek taşı düşürmeye yardımcı etkileri bulunduğu söylenegelir. Daha detaylı bilgi ve tekne turuna katılım için https://www.adrasantekneturu.com.tr/ bu linkten ziyaret planlayanlar yararlanabilirler.
11. Ulupınar
Ulupınar Köyü’nün yeri Adrasan-Kemer yolu üzerindedir. İsmi genellikle balık restoranlarıyla ve çiftlikleriyle duyulmuş ve bilinmiştir. Çıralı gezisi bitiminin son durağı olarak Ulupınar tercih edilebilir bir köydür. Doğal olan yapay olmayan şelalerin eşliğinde yemekler yenerek yorgunluklar giderilebilir, esintiler ile ferahlayabilir ve usta balıkçıların elinden taze balıklar yenebilir. Kemer Ulupınara mutlaka ziyaretçilerin yolu düşmeli ve Şelale Restoran’a oturmalıdırlar.
Antalya Adrasan Konaklama
Koca bir gezi günü sonrasında gece ziyaretçilerin kendilerini atacakları güvenli bir dört duvar mutlaka gerekli görülmektedir. İhtiyaçların kolaylıkla temin edilebileceği bir pansiyonu her gezgin ister ki planlı programlı olarak hazırlıklı bir şekilde yola çıkar. Dizi dizi dizilen Antalya Adrasan Otelleri sahili aşacak durumdadır. Ancak otel sevmeyen ziyaretçiler için ise ahşap evler pansiyon olarak sunulmaktadır. Balayı için kalacak bir otel aranıyor ise tek tercih Club Sun Village’dir. Aynı zamanda burada bungalov evler bulunmakta ve büyük rahatlık sağlamaktalar. Daha çok bu bungaloclar balayı sakinlerine ve çocuklu geniş ailelere tahsis edilmektedir. Böylelikle geniş koltuklar, geniş balkonlar, aydınlık ortam sağlayacak büyük pencereler ziyaretçilere kendi evlerindeki imkanları kolaylıkla sağlayacaktır. Çocuklu aileler sığma endişesi ve güçlüğü çekmeyecek kolaylıkla yerleştikleri bu evlerde kalarak gezi planlarını gerektiği şekilde aksatmadan yerine getirebileceklerdir.
Manzara açısından ise Adrasan Sahili’ne boylu boyunca uzanan bir manzaraya sahiptir. Akşam bu evlerde balkon sefası yapmak harika anılar bırakacaktır hafızalarda. Doğayla iç içe oluşu sayesinde beklide pencereden bir portakal ağacına kişiler uzanabilecek ve portakal koparabilecekler. Bu denli kendilerini evlerinde hissederlerken mükemmel bir tatil, balayı, gezi, tur yaşamamaları imkansız olurdu. Nitekim Antalya Adransan misafirperverlik ve rahat konuk ağırlama konusunda oldukça gelişmiş bir konumdadır bu sebeple tatil mekanlarında ilk sıralardan hiçbir zaman düşmemektedir.